şu dünyada milyarlarca insanın arasında yalnız kalmayı becermek
hayat bu, kimileri için daha üniversite döneminde sevgili bulma aşık olma belki evlilik ile tamamına erdirmek varken, benim gibi bazıları için ise ne acelem var henüz düşünmüyorum, düşünsem de benim kafama göre olacak, benim kurallarıma uyacak çocuk istemem, karşıma çıkanı beğenmem, beni beğenenlere bir şans vermem derken günler geçip gitti. şimdi 37 yaşında pişmanlıklar içinde bekar hatta hala bakire bir insanım. artık umudum da yok beni kim beğenir kafası kendini salmışlık birazda bencil duygularla hayatın yarısından çoğunu boşla kocaman bir hiçlikle harcadım. çevremdekiler birer birer evlenip çoluk çocuk sahibi oldular bense onların arasında barınamaz hale geldim ve hepsinden uzaklaştım. keşke her şey için geç olmadan baştan bu konuşlarda biraz daha şans verseydim, görseydim tanısaydım deneseydim. şimdilerde uzun süredir konuştuğum bir adam var, aylar sonra adamın evli olduğunu öğrendim. aslında aptallık da bende ya adama hiç sormadım ki bekar mısın diye, haliyle adamda yalan söyledi bana diyemem. keşke bu hayatı biraz daha ciddiye alsam özel şeyleri kaçırmasaydım. bekarlık sultanlık, yalnızlık oh ne güzel mis kafayı dinliyorsun işte özgürlük diyenler yanılıyormuş onu deneyimledim. hayat biriyle konuşunca paylaşınca dertleşince duygularını açınca güzel. meğer birini düşünmek, birinin de seni düşünmesi güzelmiş. benimkisi bir soru değil belki ama okuyanlar için fazlasıyla yaşanmışlık olan bir ders içeriyor, paylaşmak istedim, başkaları da benim gibi hayatı kaçırmasın, mutlu olsunlar istedim…
Cevaplar ( 7 )
ben de 30 yasına geldim ve aynı dertten muzdaribim biliyo musun? bekarlık sultanlık gibi düsünüyorum ama biliyorum ki senin yaşına geldiğimde bekar kalmak istemiyorum çünkü tren çoktan kaçmış olacak. ama etrafıma bakıyorum evleneceğim kişiyi bulamıyorum napcaz bilmiyorum…
bende sizin gibi düşünüyodum da, bu zamanda kimseye güvenilmez artık. bekarlık tercih değil mecburiyet oldu.
hanımefendi, kadınlar 20 li yaslardayken yani gençken güzelken etrafında çok erkek olduğu için erkekleri reddediyorlar nasıl olsa peşimden koşacak çok kişi var diye düşünüyorlar kriterleri oluyor. yaşı geçmeye güzelliğini yitirmeye erkekler tarafından tercih edilmemeye başlayınca da bu sefer kadınların zoruna gidiyor. eminim sizce 20 li yaşlarda size ilgi duyan erkekleri gençliğinize güzelliğinize güvenerek reddettiniz ve şuan yalnızlıktan şikayetçisiniz. günümüz kadınlari 20 li yaşlarda istediği erkekle yatar kalkar gezer tozar sonra yaş geçince enayi bir erkek buluyum benim geçmişimi sorgulamasin der amacı kendini kakalamak olur. evlendikten sonra da eski ortamını özler ya eşinden ayrılır ya da eşini aldatır. mesela benim iyi bir görevim var, maddi anlamda birşeye ihtiyacım yok. sosyal çevrem geniş. kendimi geliştirdim. görevimde yükselmeye de devam edecem. cinsel ihtiyacımı bazen hayat kadını bazen başkasıyla karşılıyorum. neden evlenip de başka bir kadını yanıma alıyım ? 20 li yaşlarda bizleri reddeden kızlar için, günümüz bir donanımı olmayıp da egosundan gecilmeyen bir kadın için neden peşlerinden koşuyum. 20 li yaşların başında hep reddedildim ama şuan kadınlar kendi geliyor bu sefer de ben kabul etmiyorum. elin kızı için birde düğün masrafına girmem. artık erkeklerin geneli böyle düşünüyor çünkü kadınlar evlendikten sonra eşini garanti görüp başka erkeklerle de sohbeti devam ettiriyorlar. bizler artık akıllanmaya başladık hiçbir kız için kılımızi bile kıpırdatmayız. emin olun bu hayatta erkekler kadınların peşinden kosacagina kariyer peşinden koşsalar kesinlikle bir kadına bağlı kalmazlar yani evlenmezler.
resmen kadınlara nefret kusmuş, bundan anladığım kişinin hayatının hiç iyi gitmediği, kadınlara karşı kinlendiği ve sebebinin kadınlar olduğunu düşünmesi.
evet zamanında hataların olmuş ama bence hepside birşey için “kısmet”…
henüz geç değil, kendinizi toparlayın. bu dünya’ya bir daha gelme şansınız yok. fırsatlar her zaman olacaktır. yeter ki şu yılgınlığı,karamsarlığı atın üzerinizden.
evlenenlerin bekarlık hayali, bekarların evlilik hayali kurduğu düşüncesinden yola çıkarak, çok yanlış bir yolda olduğunuzu sanmıyorum. olaylar ve durumlar kişinin bulunduğu konuma göre sürekli farklı yorumlanabilme kapasitesine sahip oluyor. dolayısıyla bizi mutlu edecek olan da, bulunduğumuz konumların avantajlarını iyi değerlendirebiliyor olmaktır